Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında McLaren ile yarış kazanabilecek seviyeye gelen Ferrari aracı bu yıl mühendislerin evrimiyle tekrar oluşturuldu ancak SF25 henüz pist üstünde Ferrari mühendislerinin beklediği performansı henüz gösteremedi.
Bu yılki hedef ön tarafın arka tarafa kıyasla daha güçlü olmasıydı. Ancak dengenin bu kadar sorunlu, özellikle de arka tarafın bu denli problemli olacağını takım testlerde ve sezonun ilk yarışlarında fark etti. SF25 özellikle yavaş virajlarda ve biraz da orta hızlı virajlarda McLaren’e kıyasla ciddi zaman kaybediyor. McLaren şu anda kusursuz olmasa da gridin en iyi aracı konumunda.
Artık şu net bir şey ki F-25’in en büyük problemi sıralama turlarında ortaya çıkıyor. 2024 aracındaki zayıflıkları çözmek için Maranello’daki mühendisler yoğun çaba harcadı ancak sonuçlar bu hedefe ulaşamadıklarını gösteriyor. Charles Leclerc’in tek tur performanslarıyla Ferrari son iki yarışta iki dördüncülük aldı. Bahreyn’de üçüncü, Cidde’de ise sıralamalarda dördüncü en hızlı araçtı.
Aracın temel sorunu sürüş yüksekliğiyle ilgili. SF-25 yere yakın çalışması gereken bir araç olduğu için bu konuda aşırı hassas. Bahreyn’de tanıtılan yeni taban bu hassasiyeti biraz azaltmış olsa da araç hala büyük ölçüde eski SF-23’te görülen benzer bir sorunu taşıyor: “yarışın ilk bölümlerinde gösterilen zayıf performans”

Bunun neden şu: Aracın tam depo ile ağırlıktan dolayı virajlara giriş hızının 10 km/sa’e kadar daha az oluyor Yaşanan bu hız kaybı sebebiyle yeterli bastırma gücünün oluşmaması aracın daha yüksekten çalışmasına neden oluyor. Yani araç yere daha uzak kalıyor. Bu da SF-25’in yere basma kuvvetini rakiplerine kıyasla daha fazla kaybetmesine yol açıyor.
Depo boşaldıkça araç hafifleyip hızlandıkça üzerinden akana hava miktarı daha fazla bastırma gücü oluşturuyor. Bu sayede SF25 alçalarak yere daha yakın çalışıyor ve bu sayede performansı belirgin şekilde artıyor.
Boş depo ile yapılan Çin sprint yarışında Ferrari’nin en iyi performansını göstermesi ve Lewis Hamilton’ın sadece o 100 km’lik bölümde araca tam anlamıyla alışması tesadüf bir şey değil.

Analizde Lewis Hamilton’ın SF25’in hafif olan arka tarafından çok fazla etkilendiği ifade ediliyor.
Hamilton bu yeni kurallar dönemindeki tüm Mercedes’lerde olduğu gibi arkası dengesiz araçlardan her zaman şikayetçi olmuştu. Ne yazık ki Ferrari son birkaç sezondur genellikle ön tarafı dengesiz araçlara sahipti. Bu da belki Carlos Sainz’a daha uygun tasarımlar demekti. İşte bu sebepten Charles Leclerc İspanyol pilota karşı büyük farklar oluşturmada zorlandı.
Ancak SF-25 ile bu denge tamamen değişti. Hatta sezon öncesi, üst düzey bir mühendis bu aracın Charles Leclerc’in tarzına en uygun Ferrari olduğunu -F1-75 ile birlikte- açıkça belirtmişti. Maranello hala hedeflediği seviyede değil ama bundan en çok zarar gören kişi SF-25’in hızlı bölümlerde ve frenlemede hafif arka tarafından ciddi şekilde etkilenen Lewis Hamilton.
Ayrıca araçta orta virajlarda ortaya çıkan belirgin bir önden kayma da mevcut. İlk yarışlarda Hamilton ve Ferrari aracı onun tarzına uyarlamak için çeşitli ayarlarla oynadı fakat sonunda Hamilton’ın kendi sürüşü tarzını da SF25’e uyarlaması gerektiğinin farkında vardılar.
Yine de bu kolay ve hızlı olacak bir adaptasyon değil. Bu yüzden Hamilton’ın kendisi de hala ne kadar daha zorlanacağını bilmediğini ifade ediyor.
