Ferrari ve Miami’deki zayıf noktaları: Çekiş ve dengesizlik

Miami Grand Prix’sine damgasını vuran isim Ferrari değil genç Mercedes pilotu Kimi Antonelli oldu. Henüz bu pistte hiç yarışmamış olan 18 yaşındaki İtalyan pilot, şehir içi pistin zorlu virajlarında mükemmel bir tur atarak sürpriz bir şekilde Sprint yarışına pole pozisyonu kazandırdı.

Ferrari cephesinde ise Charles Leclerc ve Lewis Hamilton, SF-25’in sınırlı potansiyelini zorlayarak sadece üçüncü ve dördüncü çizgileri elde edebildi. Takımın performansı, mevcut teknik durumda bu tür pistlerde ulaşabilecekleri üst sınırın bu olduğunu gösteriyor.

Leclerc’in SQ3’te dördüncü sırayı alması teorik olarak mümkün görünüyordu. Ancak son turunda sadece 8 saniyelik bir zaman kaldığı için piste ideal olmayan bir koşulda çıkmak zorunda kaldı. Bu da lastikleri doğru ısıtamamasına tura güvensiz başlamasına neden oldu.

İlk sektörde, özellikle 1. virajın orta noktasında büyük bir düzeltme ile arka tarafı toparlamaya çalıştı. Bu hata nedeniyle gaza geç oturmak zorunda kaldı ve turun ilk saniyelerinde zaman kaybetti. Aynı durum 6-7 virajları arasında da tekrarlandı. Geniş açılı uzun virajda arka tarafın kaymasıyla Leclerc 4-5 virajlardaki avantajını tamamen kaybetti.

Turun orta kısmında zemine fazla hızla girmeye çalıştı ancak frenleme noktasında geç kalınca aracı dengelemek için fren pedalına rakiplerinden daha uzun süre bastı. Bu da SF-25’in uzun düzlüğe yavaş giriş yapmasına neden oldu.

11. virajdan sonraki yavaş bölümlerde fark daha da açıldı. Mercedes W16 bu bölümde Leclerc’e karşı açık üstünlük sağladı. Mikro sektör verileri, Antonelli’nin viraj çıkışlarında gücü çok daha erken ve kararlı şekilde yere aktarabildiğini gösterdi. SF-25 ise bu konuda zayıf kaldı.

Ferrari mühendisleri araç ayarlarında değişikliğe giderek süspansiyonları yumuşatıp yerden yüksekliği düşürdü. Bu sayede ilk antrenman seansında fark McLaren’e karşı 0.4 saniye olurken sprint sıralama turlarında fark 0.15 saniyeye düştü. Ancak bu değişim SF-25’in en büyük açığını kapatmaya yetmedi: Düşük çekiş performansı ve dengesiz arka taraf

SQ3 telemetrisine göre, Leclerc’in gaz tepkisi her çıkışta daha geç. Kırmızı çizgi (Leclerc), mavi çizgiye (Antonelli) kıyasla sürekli aşağıda seyrediyor. Bu, hızlanmanın geç başladığını ve her düzlükte farkın açıldığını açıkça ortaya koyuyor.

Antonelli ise hem hızlı hem de yavaş bölümlerde kusursuz bir performans sergiledi. Viraj içindeki çizgi temizliği ve araç üzerindeki hakimiyeti bir çaylaktan beklenmeyecek kadar olgundu. Araç ayarları sayesinde, sert viraj çıkışlarında korkusuzca güç verebildi. Bu da ona en değerli zamanları kazandırdı.

Sonuç olarak, Ferrari hala güven vermeyen bir paketle yola devam ediyor. Özellikle şehir pistlerinde pilotların araca duyduğu güven her şeydir. Leclerc’in hata yapma payı bu kadar düşükken çekiş eksikliği gibi temel bir zafiyet fark yaratmaya devam ediyor. Takımın gelişim paketlerine ciddi ihtiyaç duyduğu ortada.