Ferrari Lancia D50 yarış öncesi

Ferrari/Lancia D50: Bir Devrin Başlangıcı

Lancia D50’nin Doğuşu: Yenilikçi Bir Tasarım

1950’li yılların başında Lancia’nın başmühendisi Vittorio Jano liderliğinde geliştirilen D50, döneminin en yenilikçi Grand Prix otomobillerinden biri olarak öne çıktı.

Jano, Alfa Romeo’daki başarılı yıllarının ardından Lancia için adeta bir başyapıt yarattı. D50, diğer yarış arabalarının geniş motor ve kokpit bölmelerini ortadan kaldırarak kompakt, hafif ve üstün dengeli bir tasarımla üretildi.

90 derece V8 motor, şasiye entegre edilerek taşıyıcı bir yapı unsuru olarak kullanıldı. Bu sistem sayesinde araç, olağanüstü bir rijitlik(darbelere karşı deforme olma direnci arttı) kazandı ve şasi bükülmeleri minimuma indirildi.

Motor, çift sübaplı ve çift bujili silindirlere sahipti. Her iki silindir alanında da çift üstten eksantrik mili bulunuyor ve bunlar çift makaralı zincirlerle tahrik ediliyordu. Güç, beş ileri vitesli bir şanzıman ve ZF sınırlı kaymalı diferansiyel üzerinden tekerleklere aktarılıyordu.

Yakıt deposu için aracın merkezinde yer olmadığından, benzersiz bir çözümle yakıt tankları gövdenin dışına, ön ve arka tekerlekler arasında yerleştirildi. Bu sadece işlevsel değil aynı zamanda dönemin yarış arabalarına görsel açıdan da farklılık kazandıran bir detay oldu.

Orijinal D50’lerden hiçbiri günümüze ulaşmamış olsa da, 1990’lı yıllarda bir grup varlıklı meraklı, orijinal teknik çizimler ve bazı orijinal yedek parçalar kullanılarak dört adet yeniden üretim D50 yaptırdı.

D50’nin Yarış Performansı

D50, 1954 yılında tanıtılmış olsa da, yarış sahnesine ciddi anlamda 1955 yılında adım attı. Turin ve Napoli Grand Prix’lerinde zafer kazanan D50 diğer yarışlarda da Mercedes’in W196 modeliyle başa baş mücadele edebilecek hız ve yol tutuş kalitesine sahip olduğunu gösterdi.

Ancak bu başarıların devamı gelmedi. Takımın yıldız pilotu Alberto Ascari, Monza’da özel bir Ferrari spor aracını test ederken hayatını kaybetti. Aynı zamanda, 1955 yılındaki Le Mans faciası ve Lancia’nın artan finansal sorunları takımın dağılmasına neden oldu.

Ferrari’nin D50’yi Devralması

1955 yılının Temmuz ayında Lancia’nın iflas etmesiyle birlikte Ferrari, büyük bir fırsat yakaladı. Tüm D50 araçları, yedek parçalar, ekipmanlar ve hatta mühendisler (Vittorio Jano ve Massimino) Ferrari’ye devredildi.

Bazıları, Ferrari’nin bu devralmayı kabul ederek kendi araçlarının başarısızlığını dolaylı yoldan kabullendiğini ileri sürse de bu durum aslında Enzo Ferrari’nin ne kadar stratejik bir değerlendirme yaptığına işaret ediyordu.

625 ve 555 modellerinin artık rekabet gücünün kalmadığını gören Enzo, D50 üzerine kurulu yeni bir şampiyonluk vizyonu geliştirdi.

Belçika ve Fransa’daki zaferler Peter Collins’i 1956 Dünya Şampiyonası liderliğine taşıdı. Ancak Britanya’da aracının yağ basıncı düştü. Buna rağmen, takım arkadaşı Alfonso de Portago’nun aracını devralarak yarışı ikinci sırada tamamladı ve ikincilik ona yazıldı.

Ferrari’nin D50 Üzerinde Yaptığı Değişiklikler

Ferrari, D50’yi hemen olduğu gibi kullanmak yerine birtakım değişiklikler yapmaya karar verdi.
İlk olarak, yakıtın büyük bir kısmı yanlardaki dış tanklardan arka kısmına taşındı.

Bununla birlikte yan tanklar tamamen kaldırılmadı. Sadece içleri boşaltılarak egzoz borularına yer açıldı.
Bu ikonik dış tank tasarımı korundu ve araca özgün karakterini kazandırdı.

Mühendisler ayrıca arka süspansiyon düzenini değiştirdi, helezon yayları ve yeni sönümleyicileri denedi.
Özellikle bağımsız arka süspansiyon sistemi (swing axle) kısa bir süre test edildi ancak sezon ortasında terk edildi.

Ön tarafta, orijinal D50’de motorun şasiye taşıyıcı olarak entegre edilmiş olması Ferrari mühendislerini tedirgin etti. Bu yüzden şasinin ön kısmına ek takviyeler yapıldı.

1956 Sezonu: D50’nin Ferrari Başarısı

Ferrari, 1956 sezonuna D50’yi tamamen kendi ihtiyaçlarına uyarlamaya çalışarak başladı. Bu sırada Mercedes’in Formula 1’den çekilmesiyle Juan Manuel Fangio’yu kadrosuna kattı.

Sezonun ilk yarışında, Arjantin Grand Prix’sinde Fangio, kuyruğa yerleştirilen yakıt tankı ve değiştirilmiş süspansiyon düzenine sahip bir D50 ile yarıştı. Fangio’nun aracı yarışta motor arızası yaşasa da takım arkadaşı Luigi Musso’nun aracını devralarak yarışı kazandı.

Avrupa sezonu başladığında, Ferrari mühendisleri D50 üzerinde daha fazla değişiklik yaptı. Yakıt tankları yeniden şasi kenarlarına alındı, aerodinamik iyileştirildi ve süspansiyon sisteminde ayarlamalar yapıldı.

Fangio sezon boyunca iki Grand Prix zaferi daha elde etti ve 1956 yılında şampiyon oldu. O yıl henüz daha takımlar şampiyonası başlamamıştı ve sadece sürücüler şampiyonası vardı.

Ancak sezon sonundaki Monza Grand Prix’sinde Fangio’nun aracı direksiyon kolu kırılması nedeniyle yarış dışı kaldı. Peter Collins’in cömertliği sayesinde, aracını Fangio’ya vererek şampiyonluğu kazanmasını sağladı.

Sonuç Olarak D50 Yenilikçiydi

Ferrari D50, modern Formula 1 otomobillerinin doğuşunda önemli bir rol oynadı. Lancia tarafından geliştirilen bu ileri teknoloji ürünü araç, Ferrari’nin vizyonu ve mühendislik adaptasyonuyla birleşerek şampiyonluk kazandırdı.

D50’nin kompakt yapısı, taşıyıcı motor tasarımı ve aerodinamik yaklaşımları, sonraki on yıllarda Grand Prix otomobillerinin standartlarını belirledi.

Ferrari’nin Lancia’dan devraldığı D50, hem teknik hem de sportif açıdan Ferrari tarihinin en kritik dönüşüm noktalarından biri oldu.


D50 Teknik Özellikler
Motor 2.486 cc 90 derece V8 motor Süspansiyon Önde çift salıncaklı, arkada De Dion aks; enine yaprak yaylar, önde teleskopik amortisörler, arkada kollu amortisörler
Güç 270 bg @ 8.000 d/d Frenler Ön/arka tambur frenler
Şanzıman Beş ileri manuel Lastikler Englebert, Pirelli
Şasi İkiz uzunlamasına kirişli çelik boru şasi, alüminyum gövde Ağırlık 620 kg

Konuyla ilgili fikirlerinizi yazın