Ferrari’nin efsanevi Formula 1 serüveni,1947 yılında Enzo Ferrari’nin Modena’da Ferrari S.p.A.’yı kurmasıyla başladı. Şirketin ilk odağı 125 S spor otomobili olsa da, kısa süre sonra tek koltuklu yarış otomobili 125 F1’in geliştirilmesine de hız verildi. Enzo Ferrari eski işvereni Alfa Romeo’ya doğrudan rakip olmaktan çekinse de Alfa’nın eski savaş öncesi 158 modelleriyle yarıştan çekilmesi beklendiği için bu cesur adımı atmaktan geri durmadı.

1949 yılında Silverstone’da bu aracı kullanma deneyimini anlatırken “Güç vererek virajları almaya çalıştığınız anda arka kısım, ön tekerleklerin peşinden gelmeye başlıyordu.” diye yazdı Raymond Mays.
Teknik Özellikler ve İlk Tasarım
125 F1, Gioacchino Colombo tarafından tasarlanan 1.5 litrelik süperşarjlı V12 motorla donatıldı. Motor oldukça karmaşık bir yapıya sahipti:
- Zincir tahrikli tek eksantrik mil
- Silindir başına iki valf
- V tipi motor bloğunun ortasında tek karbüratör
- Ön kısımda konumlandırılmış Roots tipi süperşarj
Beş vitesli özel tasarım şanzıman ise açık bir tahrik miliyle gücü arka diferansiyele aktarıyordu. Şasi, Alfa Romeo 158’den esinlenerek oluşturulmuştu ve klasik merdiven tipi yapıdaydı. Önde salıncak kollar ve yaprak yay, arkada ise torsiyon çubuğu süspansiyonu bulunuyordu. Amortisör olarak Houdaille tipi kollu darbe emiciler tercih edilmişti.

İlk Yarışlar ve Performans
Ferrari 125 F1, 1948 yılında Torino’daki İtalya Grand Prix’sinde ilk kez sahneye çıktı. Ancak araç Alfa Romeo’nun 300 beygir gücünü aşan motorlarına karşı yalnızca yaklaşık 220 beygir gücü üretebiliyordu. Bu nedenle 125 F1 zaman zaman rekabetçi olabilse de sürekli ön sıralarda yer alamıyordu. Ayrıca kısa dingil mesafesi düzlük hızı performansında istikrarsızlığa ve aşırı arka kaymaya neden oluyordu.

Geliştirmeler ve Yeniden Tasarım
1949 sonunda Colombo, 125 F1’in tasarımını önemli ölçüde elden geçirdi:
- Dingil mesafesi 25 cm uzatıldı
- Aracın iz genişliği(sağ ve sol tekerlekler arasındaki mesafe) 9 cm artırıldı
- Torsiyon çubuğu yerine salıncak akslar getirildi
- Motor çift üstten eksantrik mil ve iki kademeli süperşarj ile güncellendi
Bu geliştirmelere rağmen hem fabrika hem de müşteri takımları zaman zaman hala eski kısa dingil mesafeli tek kademeli süperşarjlı versiyonu kullanmaya devam ettiler.
Dünya Şampiyonası Başlangıcı
Ferrari 1950 yılında düzenlenen ilk Formula 1 yarışı olan Silverstone Grand Prix’sine katılmadı. Bunun yerine bir hafta sonra daha yüksek para ödülü sunan Monaco Grand Prix’sine odaklandı. Monaco’da, Alberto Ascari iki kademeli süperşarjlı 125 ile Juan Manuel Fangio’nun Alfa Romeo’sunun ardından ikinci oldu.
İsviçre Grand Prix’sinde 125, De Dion tipi arka süspansiyon ve entegre dört vitesli şanzımanla yarıştı. Ancak tüm Ferrari araçları yarışı tamamlayamadan çekildi. 125 F1, bu tarihten sonra birkaç yarışta daha boy gösterdi ve sonrasında yerini daha gelişmiş modellere bırakarak tarihe geçti.
Ferrari 125 F1 teknik eksikliklerine ve sınırlı başarısına rağmen Ferrari’nin Formula 1 efsanesinin temelini attı. Bu mütevazı başlangıç birkaç yıl içinde Ferrari’yi motor sporlarının zirvesine taşıyacak bir yolculuğun ilk adımıydı.
Motor | 1.497 cc 60 derece V12, çift kademeli süperşarj | Süspansiyon | Önde çift salıncaklı, arkada salıncak aks, enine yaprak yaylar, kollu amortisörler |
---|---|---|---|
Güç | 300 bg @ 7.000 d/d | Frenler | Ön/arka tambur frenler |
Şanzıman | Dört / beş ileri manuel | Lastikler | Pirelli, Englebert |
Şasi | İkiz uzunlamasına kirişli çelik boru şasi, alüminyum gövde | Ağırlık | 700 kg |
